Günlük Piyasa Bülteni
Hazine Bölümü'müzün tecrübe ve birikiminden yola çıkarak Günlük Piyasa Analizleri yapılmakta ve siz değerli yatırımcılar ile paylaşılmaktadır.
Günlük hazırlanan bültenleri otomatik almak için Ad Soyad ve e-Posta adresinizi girerek "BÜLTENE KAYIT OL" demeniz yeterli.
Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 12/08/2024 - Pazartesi
Türkiye ekonomisi yavaşlıyor, hisse senetleri baskı altında...- Geride bıraktığımız haftanın ilk iki gününde yaşanan büyük volatilite, haftanın sonuna doğru yerini temkinli bir seyre terk etti. Japonya ve ABD Merkez Bankalarının neden olduğu panik havasını yine iki otoritenin sözlü müdahalesi ile kontrol altına aldı. Risk göstergeleri topyekûn normalleşmeye başlarken, Türkiye cephesinde ise yavaşlayan ekonomi ve bunun hisse senetleri üzerinde etkisi yüksek perdede konuşulmaya başlandı.
- Öncelikle, Cuma günü, TÜİK, Haziran ayı sanayi üretimi verilerini açıkladı. Buna göre, sanayi üretimi yıllık bazda %4,7, bir önceki aya göre ise %2,1 oranında daralma kaydetti. Hatırlanacağı üzere, büyümenin öncü göstergesi olan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi), Temmuz ayında kritik eşik olan 50 seviyesinin altında (47,2) bir değer alarak sektördeki yavaşlamanın beşinci ayına girdiğine işaret etmişti. TCMB'nin geçen sene Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra Haziran ayından başladığı sıkılaştırma döngüsü (politika faizi %8) Mart ayı yerel seçimlere kadar devam etmesi arından son 4 aydır %50 seviyesinde sabit seyrediyor. Bu zaman diliminde, alınan antibiyotik enflasyonu dizginlemeye başlarken, ekonomide yaşanan durgunluk ise (yan etki) makroekonomik verilere sirayet etmeye başladı.
- Enflasyonla mücadelede ekonominin yavaşlaması her ne kadar arzu edilen bir durum olsa da -yüksek faiz tasarruf etme alışkanlığını artırarak talebin önünü kesmesi ile fiyatların artış hızının yavaşlaması- tüketimin üretimden daha fazla yavaşlamadığını not etmemiz gerekiyor. Pandemi döneminden sonra evde 'hapis' kalan insanların bir anda sokağa çıkması ve tek bir hayat var onu da yaşa sloganı ile tüketime eğilmesi ya da TL'nin son 10 yıldır mütemadiyen türbülanslı bir seyir kaydetmesi, artan enflasyon ve yükselen faizler ile yeni neslin ev, araba veya yuva kurma hayallerinin her geçen gün daha da zorlaşması, tüketimin yavaşlamamasının arkasında yatay ana nedenlerin başında geliyor. Bu değişim kendi içinde çok konuşulacak başlıklar olsa da, otoritenin enflasyonla mücadelede kapsamında atmış olduğu adımların reel sektörün görünümünde ciddi bir tahribata neden olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
- Bu minvalde, uzunca bir süre Borsa İstanbul'a lokomotif görevi üstlenen Türk banka hisse (XBANK endeksi) son haftalarda, özellikle de geçen hafta yaşanan küresel panik havasında ciddi bir satış dalgası ile karşı karşıya kaldı. Hazine yöneten bir bankacı olarak çok açık bir şekilde söyleyebilirim ki, reel sektörden gelen yavaşlama sinyalleri, ilave tedbirlerle kredilerin sınırlanması ve mevduat faizlerinin yüksek seyri bankaların aktif yapısı üzerinde baskı kurmaya başlarken, ikinci çeyrek bilançolarını da baskıladı. Net faiz marjlarında (kredi -mevduat) başlayan daralma bilançolara yansırken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarının marj baskısı altında olduğunu ve varlık kalitesinde ılımlı bir bozulma beklendiğini açıkladı. Yabancının da sene başından bu yana Türk hisse senetlerinden 1,3 milyar dolar satış yapıp, devlet tahvillerine ise 11 milyar dolar giriş yaptığını bir kez daha hatırlatalım.
- Bu bağlamda, BİST100 endeksi haftanın son iş gününü %2'ye yakın düşüle tamamlarken, bankaların kredi kalitesini bozulduğu algısına paralel XBANK endeksi %4,4 oranında geriledi. Son üç haftada bankacılık endeksi %20, ana endeks ise %12 zirveden düştü! Ana endekste 11-12 bin endeks seviyesi hedefimize üç hafta önce ulaştığımızı da yeri gelmişken not edelim. Kur cephesinde, geride bıraktığımız ve türbülansın oldukça yoğun geçtiği haftanın ilk üç gününde ~ 6,7 milyar dolar satan TCMB'nin perşembe günü yeniden 0,5 milyar dolar rezerv biriktirdiğini not edelim. Böylelikle, kamu dövizleri ve swap hâriç net rezervler 14,6 milyar dolar seviyesine geriledi. USDTRY kuru 32,60 seviyesinde zirve yapması ardından son günlerde 33,50'li seviyelerde salınırken, 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 300 baz puanı test etmesi ardından 277 baz puan çekildi. 2 yıl vadeli gösterge tahvilin ise Temmuz başı %40 seviyesinin altına sarkması ardından %43 seviyesine yaklaştığını not edelim.
- Yeni gün ve hafta başında, Asya borsaları, Japonya piyasalarının tatil konumunda olması, geçen hafta yaşanan volatilitenin de azalması hatta yatırımcıların küresel büyüme beklentilerine dair önemli bir gösterge olacak ABD ve Çin ekonomik verilerine odaklanmaları ile haftanın ılımlı bir şekilde başladığını not edelim. Küresel mali piyasalarda tansiyonun barometresi olarak görülen VIX, geçen hafta 65 puan seviyesine kadar yükselmesi ardından yeni haftaya 20 seviyesinden başlıyor. FED için kilit önemde olan ABD'de tüketici enflasyon verileri çarşamba günü açıklanacak. Anketlerde, hem manşet hem de çekirdek enflasyon oranlarında %0,2 düzeyinde bir artış beklenirken, yıllık manşet artışın %3,0'te kalması, yıllık çekirdek enflasyonun ise %3,2'ye yavaşlayacağı öngörülüyor. Çin ise perşembe günü perakende satışlar ve sanayi üretimi verilerini açıklayacak. Verilerin, ekonominin beklentilerin altında kalmaya devam ettiğini göstermesi durumunda piyasaları daha fazla teşvik ihtiyacının belirdiğine kanaat getirecek. Bu sabah, faiz vadeli kontratlarına göre, 18 Eylül olağan FED faiz toplantısına yönelik 50 baz puan faizi indirimine %46 ihtimal tanınırken, yılın son üç toplantısına yönelik beklenti ise 75 baz puana (3x25 baz puan) evrildi. Hatırlanacağı üzere, Asya hisse senedi endekslerinin serbest düşüşe geçtiği bir hafta önce piyasalar FED'den Eylül ayında 50 baz puan, son 3 toplantıdan ise 100 baz puan indirim bekliyordu.
- Döviz piyasasında, YEN haftaya dolar başına 147 , EUR ise 1,0915 seviyelerinden yatay bir başlangıç yapıyor. Altının ons fiyatı, haftayı tamamladığı 2,425 dolar seviyelerinden yeni haftaya da merhaba derken, Avrupa'da doğal gaz fiyatları, Rusya ve Ukrayna ordusu arasında Suca şehrini de içeren Kursk bölgesinde başlayan çatışmalar sonrası tırmanan jeopolitik gerilimin etkisiyle 40 EUR/MWh ile sekiz ayın ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Geçen hafta %3,7 sıçrayan petrol fiyatları ise Ortadoğu'da genişleyen bir çatışma korkularının arzı tehdit etmesiyle hafifçe yükselerek 80 dolar seviyesine geldi. Hem doğalgaz hem de petrol cephesinde yaşanan artışların enflasyonist etkileri not edilmeli. İsrail Savunma Bakanı Gallant, pazar günü ABD Savunma Bakanı Austin ile konuştu ve İran'ın İsrail'e büyük çaplı bir saldırı hazırlığında olduğunu söyledi. Finansal türbülans ile 50bin doların altına sarkan bitcoin, gergin havanın yerini bir nebze de olsun sakinliğe terk etmesi ile yeni haftaya 59 bin dolar seviyelerinde başladığını görüyoruz. Altın ve bitcoin için büyük resimde olumlu tonumuzu korumaya devam ediyoruz.
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
Yasal Uyarı: Bu e-postada yer alan yorumlar, kişisel bilgi ve tecrübelere dayanarak ve/veya güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Bu yayındaki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan, her ne surette olursa olsun kullanımı olumsuz etkileyecek her türlü sonuçtan dolayı Kıbrıs İktisat Bankası Ltd. ve ayrıca her ne nam altında olursa olsun her ne akitle bağlı olursa olsun her türlü çalışanı ve bu yazının
yazarı
hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz ve/veya bu bilgiler, hiçbir surette gönderenleri ilzam etmez ve/veya sorumlu kılmaz. Kullanan ancak kendi bilgi, inisiyatif ve değerlendirmesi ile hareket etmelidir.